Aile kavramı basit şekliyle toplum içindeki en küçük birim olarak ifade edilmektedir. Dolayısıyla Aile Hukuku da toplum içindeki en küçük birim hakkındaki hukuki kurallar bütününü ifade etmektedir. Bu kurallar ailenin kuruluşu olan evlilik kurumunun başlangıcından bitişine kadar tüm süreci kapsadığı gibi, evlilik sonrası süreci de kapsamaktadır. Öyle ki boşanma gerçekleştikten sonra mal paylaşımı, velayet, vesayet, nafaka, maddi ve/veya manevi tazminatlar ve dahi birçok konu aile hukuku tarafından düzenlenmekte ve korunmaktadır. Aile hukuku konusundan görülen bazı davalar aşağıda liste halinde belirtilmiştir.

Borçlar Hukuku, en temel anlamda tolumdaki kişiler arasındaki borç ilişkilerini düzenleyen hukuki kurallar bütünüdür. Buradaki kişi kavramı gerçek kişileri kapsadığı gibi tüzel kişileri ( şirketler, dernekler, vakıflar vb. ) de kapsamaktadır. İlaveten Borç kavramı toplumumuzda sadece para borcu olarak algılansa da, para borcu dışında bir şeyi yapmak ya da yapmamak, bir şeyi vermek, götürmek gibi borç tanımları da bulunmaktadır. Basit şekilde ifade ettiğimiz borç kavramı, borcun kaynakları, borca aykırılığın sonuçları, sözleşme türleri ve nitelikleri gibi birçok konuş Borçlar Hukuku tarafından düzenlenmektedir. Borçlar hukuku konusundan görülen bazı dava ve işler aşağıda liste halinde belirtilmiştir.

Ceza hukuku, genel olarak suç sayılan fiilleri ve işlenen suç karşılığında uygulanması gereken yaptırımların ve verilmesi gereken cezaları düzenlediği gibi, suçlu olduğu iddia edilen kişinin yargılanma şekli ve suçlu bulunan kişinin cezasını çekme usulünü düzenlenmektedir. Dolayısıyla ceza hukuku hangi fiillerin suç olup bunların karşılıkları olan ceza ve yaptırımları düzenlediği gibi bir suçun işlenmesinden sonra faile verilen cezanın infaz edilmesine kadar olan tüm süreci de düzenlemektedir.

Eşya hukuku, kişilerin eşya üzerindeki hâkimiyetlerinin kapsamını, içeriğini, kuruluş biçimini ve kişilerin bu hâkimiyet nedeniyle birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen Medeni Hukuk Dalıdır. Kişilere eşya üzerinde doğrudan hâkimiyet sağlayan haklara ayni haklardır. Bu nedenle de herkese karşı ileri sürülebilen haklardır. Bahsi geçen hâkimiyet taşınır mallarda ise Zilyetlik ile sağlanır. Eşya hukukunun bir diğer önemli hususu olan tapu sicili ise taşınmaz eşyalar için söz konusu olup, taşınmaz üzerindeki ayni hakları ve bu hakların kime ya da kimlere ait olduğunu gösteren, tapu dairesi nezdinde tutulan sicil sistemidir.

Hukuk sistemimiz, kişilere belirli haklar tanırken, bu hakların temin ve tesisini ise kişilerin uygulamasına bırakmamıştır. Haklarını kazanmak isteyen kişilerin bu haklarını direk kendi fiilleri ile değil devlet kurumları aracılığıyla kazanmalarını da istemektedir. Bu çerçevede bir alacağın tahsil edilmesi başta olmak üzere bir şeyin yapışması, yapılmaması ya da yerine getirilmesi vb. gibi hususların devletin zorlayıcı gücünü kullanarak yerine getiren devlet kurumu icra daireleridir. İcra Ve İflas Hukuku da yukarıda belirmiş olduğumuz gayenin hangi kural, şart ve usuller altında yerine getirileceğini düzenleyen hukuk dalıdır. Bu kapsamda icra daireleri alacaklıların talebi üzerinde gerekli icra takiplerini başlatarak alacağın tahsil ve/veya yerine getirilme yoluyla kazanılmasında rol almaktadır. İcra Hukuk Mahkemeleri ise icra dairelerini denetlediği gibi icra takiplerine yapılan itirazları ve icra memurlarına yapılan şikâyetleri değerlendirmektedir. İcra Ve İflas Hukuku İcra Ceza Mahkemeleri’ne de İcra Ve İflas Kanunu’nda belirtilen suçlar çerçevesinde cezaları verme yetkisini tanımaktadır. Dolayısıyla İcra Ve İflas Hukuku özel hukuk ve kamu hukukunu harmanlayan karma bir hukuk dalıdır.

İş Hukuku, iş sözleşmesi çerçevesinde hizmet veren işçileri ile iş yeri sahibi işveren arasındaki ilişkileri düzenlemektedir. Bu düzenlemeler sadece iş sözleşmelerinin geçerli olduğu süreci değil iş sözleşmelerinin son bulmasından sonraki süreci de etkilemektedir. Bu sebepledir ki haksız olarak işten çıkarılan işçilerin işe iadesi ve bu süreçteki mali ve özlük hakları da işçiye kazandırılabilmektedir. Sosyal güvenlik hukuku ise işçilerin sosyal hak ve özlükleri hakkındaki düzenlemeleri içermektedir. Bu alanda görülen dava ve işler aşağıdadır.

Miras Hukuku, kişilerin ölümünden sonra mirasın açılarak mirasçıların tespit edilmesinden mirasın taksimine kadar olan tüm süreci düzenleyen hukuk dalımızdır. Miras Hukuku alanında görülen dava ve işler aşağıdaki gibidir.

Ticaret Hukuku ticaret hayatında yer alan şahıs ve ticaret şirketlerinin kuruluş ve işleyiş şekil ve kurallarını düzenlemektedir. Ticari İşletme Hukuku, Şirketler Hukuku ve Kıymetli Evrak Hukuku olmak üzere 3 ana gruba ayrılmaktadır. Ticari İşletme Hukukunda Ticari işletme, ticari işletmenin kuruluşu, yapısı, devri, rehini, ticari iş, tacir tacir olmanın hükümleri, ticaret sicili, ticari defterler, ticari mümessil, acente, komisyoncu, tellal, cari hesap, haksız rekabet, ticaret ünvanı, marka vb. konuları üzerinde durulmaktadır. Şirketler Hukukunda Şahıs Ve Ticaret Şirketlerinin kuruluşundan tasfiyesine kadar tüm süreç düzenlenirken, genel olarak şirketlerin organizasyonları ile ilgili hususlar düzenleme altına alınmaktadır. Kıymetli Evrak Hukukunda ise kambiyo senetleri olan çek, poliçe ve bono ( halk arasında senet olarak da bilinir) başta olmak üzere ticari hayatın en önemli enstrümanları olan kıymetli evrakın düzenlenişi, kullanımı, devri, tahsili, vb. hususlar düzenlenmektedir. Ticaret Hukukuyal ilgili dava ve işler aşağıdaki gibidir.

Tüketici Hukuku, kişilerin ticari amaçla yapmadıkları, başka bir ifade ile tüketici kimlikleri ile yaptıkları mal ve hizmet alımlarına ilişkin kural ve usulleri düzenleyen hukuk dalıdır. Daha kısa bir ifade ile tüketici ile hizmet ya da mal sağlayan kişiler arasındaki ilişkileri düzenlemektedir. bu kapsamda yapılan tüm satım sözleşmeleri tüketici hukukunun alanına girmektedir. Tüketici Hukukunda Tüketici Mahkemeleri görevli olsa da, il ve ilçe tüketici hakem heyetleri de tüketici uyuşmazlıklarının çözümünde büyük görevler almaktadır.